Nivgöz Adana
Hafta İçi Her Gün 08:30 - 17:30 CTS: 09:00 - 13:00
Adana Merkez 0 322 227 72 72

Makula ne demektir? Gözün neresindedir? Görevi nedir?

Makula gözün arka duvarında retina tabakasında 4-5 mm çapındaki bir alandır. Renkli ve hassas görme bu alanda olur. Retina merkezindeki makulada oluşan hassasgörme “merkezi görme”, retina merkezinden uzak k enar bölgelerdeki daha zayıf olan görmeye ise “periferik görme” denir.

Sarımtrak renkli özel bir pigment içermesinden dolayı makulaya “sarı nokta” da denir. 

 

Yaşa Bağlı Makula Hastalığı(Sarı Nokta Hastalığı) Nedir?
Yaşa bağlı makula hastalığı gözün makulasını tutan ve ilerleyici  bir retina hastalığıdır. Özellikle 60 yaşından sonra ortaya çıkan bu hastalığın yaş ve kuru tipleri vardır. Hastaların %10’u yaş tiptedir, görme kaybının %90’ından sorumludur.

Geri dönüşümsüz ve yapıyı bozan (dejenerasyon) bir durum olduğundan dolayı bu hastalığa “yaşa bağlı makula dejenerasyonu” denir. Hastalığın yerleştiği yerin adına ithafen  (makula:sarı nokta) sarı nokta hastalığı olarak da anılır.

 

Yaşa Bağlı Makula Hastalığının tipleri nelerdir? 
Yaşa bağlı makula hastalığının klinikte 2 tipi mevcuttur. Bunlar “yaş tip”  ile “kuru tip” dir. Hastaların yaklaşık %90’ında kuru (atrofik) tip görünür. Yaş tip makula hastalığında damarlarda sızıntı ve kanamalar ortaya ç›kar. Daha hızlı seyredip görme kaybı daha fazla olur.

Kuru tip makula dejeneresansında görme kaybı daha yavaş ve geç gelişir. Hastalığın ilk belirtileri ile ciddi görme azalması arasındaki geçerli süre on yılı aşabilir. Ancak bazen kuru tip makula dejeneresansında lezyon içinde yeni damar oluşumları gelişebilir.

Bu kuru tipin tehlikeli tip olan yaş tipe döndüğünün bir göstergesidir ve tedavi edilmez ise görme azalması hızlı ilerler.

 

Yaşa Bağlı Makula Hastalığı gözde nasıl bir hasar yapar?
Bu hastalıkta makula altındaki koroid bölgesinde adına “neovaskülarizasyon” denilen yeni patolojik damar oluşumları ortaya çıkar. Bu damarlar zamanla üst komşuluğundaki retina tabakasına doğru ilerler.

Burada kanamaya ve sızıntı yapmaya eğimli damarları barındıran bir membran ortaya çıkar. Söz konusu membran makulanın sağlıklı yapısını ve sinir liflerinin fonksiyonunu bozarak görüntünün oluşumunu engeller.

 

Yaşa bağlı makula hastalığının önemi nedir?
Bu hastalıkta hasar kişilerin görme alanlarının ortasını tuttuğundan hassas ve renkli görme fonksiyonları etkilenir. Hastalar önemli faaliyetlerini kendi yapamaz duruma gelir, hayatları kısıtlanır ve yaşamları başkalarına bağımlı hale gelir..

Klinik açıdan diğer önemli özelliği lezyonun çok hızlı ilerlemesidir. Makula dejeneresansı erken evrede tespit edilebilirse görme mevcut seviyede korunur ve kayıplarının ilerlemesi yavaşlatılır. Hastalık bazen eşzamanlı, bazen ise farklı zamanlarda iki gözü birlikte tutar.

 

Yaşa bağlı makula hastalığına daha fazla kimler yakalanır?
Bu hastalığın gelişiminde genetik ve çevresel faktörler önemli rol oynar. Ailesinde ve yakın akrabalarında yaşa bağlı makula hastalığı olanlar, aşırı kilolu ve kan kolesterol düzeyi yüksek bulunanlar, hipertansiyon gibi kalp damar hastalığı olanlar, sigara içenler ve güneş ışığında çok fazla kalanlar hastalık açısından yüksek riskli grubu oluştururlar. Bu kişiler söz konusu hastalık açısından erken yaşlarda kontrol edilmelidirler.

 

Yaşa bağlı makula hastalığının belirtileri nasıldır? Hasta şikayetleri nelerdir?
Bu hastalıkta retinanın merkezi bölümü etkileneceği için ilk bulgular bulanık görme, düzgün olan çizgileri eğri görme şeklinde ortaya çıkar. Daha sonra kişi baktığı yerin ortasında karanlık bir lekeden şikayet eder. Eğer her iki gözde makula dejenerasansı aynı anda oluşmuşsa merkezi görme problemleri daha çabuk fark edilir. Tek göz tutulumunda ise hastalar görme problemlerini daha geç fark ederler.

 

Yaşa bağlı makula hastalığı nasıl teşhis edilir?
Pek çok kişi makula probleminin olduğunu bulanık görme ortaya çıkana kadar fark etmez. Dolayısıyla genellikle başka bir nedenle yapılan göz muayenesinde hastalık tesadüfen teşhis edilir. Hasta muayenede riskler açısından önce sorgulanır ve detaylı öyküsü alınır.

Karanlık bir ortamda oftalmoskop ya da çeşitli mercekler yardımıyla tüm retina incelenir. Bu incelemede retinada pigment değişikliklerine ve dokuda "drusen" adı verilen birikimlere rastlanabilir. Gerekli görüldü¤ünde göz dibinin çeşitli bölgelerine ait fotoğraflar alınır.

Bazı olgularda fluoresein anjiografi (FA) adlı tanı yöntemi uygulanır. Burada hastaya kol damarlarından fluoresein adlı maddenin verilmesini takiben göz dibinin seri fotoğrafları çekilir. Bu yöntemle retina altındaki anormal kan damarları ve bunların çevreye verdiği zararlar tek tek saptanır.

Retinadaki hasarı daha farklı açıdan görebilmek için optik koherens tomografi (OCT) adlı radyolojik inceleme de yapılır. Bu yöntemle hasarın boyutu çok daha net ortaya konur. Hastanın öyküsüyle birlikte yapılan detaylı muayene ve yine muayenehane ortamında uygulanan tan› yöntemleriyle yaşla bağlı makula hastalığı rahatlıkla saptanabilir.

 

Yaşa bağlı makula hastalığının erken tanısı için bir yöntem var mıdır?
Yüksek risk grubundaki kişilerin yaşa bağlı makula hastalığının erken bulgusu olan merkezi görme değişikliklerini önceden saptamasına yardım eden, evde oldukça kolay uygulayabilen bir tarama testi mevcuttur. “Amsler Grid Testi” adındaki bu kareli kağıt testi ile hastalıkla ilgili erken bulgular tespit edilebilir. 

Aşağıda bir örneği görülen kareli kağıt kullanılarak hasta kendi başına gözünü test edebilir. Testin uygulaması flu şekilde olur:
1. Kişi eğer kullanıyorsa okuma gözlüğünü takar. Yeterli bir ışık altında test kağıdına yaklaşık 30-35 cm den bakar.
2. Bir gözünü kapayarak her iki göze testi ayrı ayrı uygular.
3. Test edilen gözle test kağıdının tam ortasındaki noktaya bakılır.
4. Ortadaki bu noktaya ba


Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis